10 Ekim 2025 - Cuma

“Namaz: Ruhun Dirilişi”

...

Yazar - Ramazan BÜLGEN
Okuma Süresi: 5 dk.
Ramazan BÜLGEN

Ramazan BÜLGEN

ramazanbulgen33@gmail.com -
Google News


Hayat, kalbin attığı kadar değil; ruhun Allah’la buluştuğu kadar gerçektir.
İnsan bazen beden olarak yaşar ama ruhen tükenir. İşte namaz, o tükenmiş ruha yeniden hayat veren ilahî bir nefes, yorgun gönüllere diriliş çağrısıdır.
Namaz, kulun Rabbiyle buluştuğu en yakın andır. O anda dünya susar, nefis geri çekilir, kalp konuşur. İnsan, secdeye vardığında, aslında toprağa eğilmez; Yaratanına yükselir. Çünkü secde, kulluğun zirvesi, insanın kendini en küçük, Rabbini en yüce bildiği makamdır.
Unutulan Davet
Her ezan bir çağrıdır:
“Haydi kurtuluşa!” der minareler, ama  sesini duyan kalp sayısı her geçen gün azalır. Oysa ezan, sadece kulağa değil, ruha seslenir.
Gün boyunca iş, kazanç, trafik, gündem arasında koşan insan, bir an durup  bakmalıdır: “Ben neden yaratıldım?” diye… İşte o duruşun, o fark edişin adı namazdır.
Namaz, insanın Allah’a verdiği sözü her gün tazelemesidir. O söz, yalnızca “Allahu ekber” diyerek değil, kalben “Ben buradayım ya Rabbi” diyerek verilmelidir.
Kalbin Nabzı: Secde
Modern insanın en büyük kaybı, secdeyi unutmaktır.
Oysa secde, kibri eriten, nefsi susturan, kalbi dirilten bir ilaçtır.
Bir insan secdede iken ne makamı kalır, ne malı, ne unvanı… Hepsi toprağa karışır. İşte o an, insan en gerçek hâline döner.
Secde, insanın toprağa eğilip göğe yükseldiği andır.
Bir mümin secdeye vardığında, kalbi Allah’ın huzuruna çıkar. Secde, gözyaşının diliyle yapılan duadır. Orada insan, bütün benliğini bırakır ve der ki:
“Ya Rabbi! Ben sensiz bir hiçim.” 
Namaz: Bir İmtihan Aynası
Namaz, Allah’a karşı değil, kendimize karşı bir imtihandır.
Kıldığımız namaz, ne kadar hayatımızı değiştiriyorsa, o kadar gerçek demektir.
Dilimiz “Allahu ekber” diyor ama kalbimiz hâlâ dünya derdindeyse, o namaz sadece bedensel bir harekettir.
Kur’an buyurur:
“Namaz, hayâsızlıktan ve kötülükten alıkoyar.”
Eğer bir kimsenin namazı onu kötülükten alıkoymuyorsa, o zaman ya niyeti eksiktir ya kalbi orada değildir. Çünkü namaz, sadece eğilip kalkmak değil, dirilip doğrulmaktır.
Yalnızlıkta En Yakın Anda
Bazen insan, herkesten uzak hisseder kendini.
Kimse anlamaz, kimse dinlemez. O anda tek bir kapı açıktır: seccade.
Oraya sığındığında insan, bütün yüklerini bırakır.
Çünkü namaz, yalnızlığa en güzel cevaptır.
Kalbini Allah’a açtığında, hiç kimseye anlatamadığın şeyleri O duyar.
Her secde, bir gözyaşı kadar samimi olursa, o namaz insanı değiştirir.
Bir secdeyle kalpler onarılır, bir rekâtla günahlar dökülür.
Namaz, kalbi arındırır, gönlü yıkar, insana yeniden “insan” olmayı öğretir.
Unutulan Gerçek
Ne tuhaf değil mi? İnsan, Rabbine günde beş kez davet ediliyor, ama vakti yok. Oysa vakit, namazla bereketlenir; namazsız geçen vakit ise tükenmiş ömürdür.
Bir işin bereketi, bir evin huzuru, bir kalbin ferahlığı hep namazla başlar. Namaz, hayatın omurgasıdır. Omurga kırıldığında beden ayakta duramaz; namaz sarsıldığında da iman zayıflar.
Secdeyle Yükselmek
Namaz, aslında bir “yükselme” yolculuğudur.
İsrâ ve Mirac mucizesi, bu gerçeği öğretir bize.
Peygamberimiz (s.a.s.)’in göklere yükseldiği o gecede, ümmetine miras kalan ibadet, namazdır.
Demek ki her namaz, bir mirac’tır.
Secdeye varan her mümin, kalben göğe yükselir.
Son Söz: Ruhun Dirilişi
Bir gün gelecek, dünya susacak.
Toprak bedenleri örtecek ama ruhlar diriliş için çağrılacak.
İşte o gün, kim dünyadayken Allah’ın huzuruna eğilmişse, orada da huzura kalkacak.
Namaz, o gün için alınmış sonsuzluk provasıdır.
Unutmayalım:
Namaz, Allah’ın bize ihtiyacı olduğu için değil, bizim O’na muhtaç olduğumuz için vardır.
Çünkü insan, secdede kaybettiğini bulur: huzuru, sükûnu, anlamı.
Ve en sonunda şu gerçeği idrak eder:
Namaz, bir görev değil; bir davettir.
Bir mümin, o davete icabet ettiği sürece, asla yalnız değildir.

#
Yorumlar (1)
Osman Ertuğrul
10.10.2025 12:04
İstifade ediyoruz yazılarınızın devamını bekliyoruz
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.