Eğitimin Anlamı: İlim ve İrfan Birlikteliği

Eğitim, kuru bilgi yığını değildir; kalbi ve aklı aynı anda inşa etme sürecidir. Kur’an-ı Kerim, “Hiç bilenlerle bilmeyenler bir olur mu?” (Zümer, 9) buyurarak ilmin değerini ortaya koyar. Ancak bu ilim, irfanla yoğrulmadığında eksik kalır. İlim, bilginin kendisi; irfan, bilginin hikmetini kavramaktır. İrfansız ilim kibir üretir, ilimsiz irfan hayalperestlik doğurur. Bu millet, tarih boyunca ilimle irfanı, imanla bilgiyi, dua ile gayreti yan yana yürüttüğü için ayakta kalmıştır.

Bugün okullarımızda okutulan dersler, gençlerimizi hayata hazırlarken; onların vicdanlarına, milli şuurlarına ve dini değerlerine dokunmazsa, tek kanatlı bir kuş gibi eksik kalacaktır. Medeniyetimizin büyüklüğü, sadece aklı geliştirmesinde değil; aynı zamanda gönlü beslemesindedir.

Öğretmen, sadece ders anlatan değil; gönül inşa eden bir mimardır. Fatih Sultan Mehmet, hocası Akşemseddin’in dizinde ilim ve irfanla büyüyerek çağ açıp çağ kapattı. Bugünün gençleri de öğretmenlerinden alacakları ilhamla hem kendi çağlarını hem de geleceği inşa edecekler.

Veliler içinse görev, çocuklarını sadece okula bırakıp almak değildir. Onların iç dünyalarına rehberlik etmek, evde disiplinle beraber merhameti, bilgiyle beraber irfanı aşılamak en az okul kadar önemlidir. Çünkü gerçek başarı, sınav notlarından önce vicdanın ve ahlakın güçlü olmasıdır.

Tam da bizim çocuklarımız yeni ders kitaplarını açarken, Gazze’de binlerce çocuk barbar İsrail’in bombaları altında can veriyor. Onların ellerinden kalemleri alınırken, bizim çocuklarımız defterlerini açıyor. Bizim sınıflarımızda bilgi ışığı yanarken, onların okulları enkaz yığınına dönüyor.

Bir milletin en büyük zulmü, çocukların gülüşünü susturmak, geleceğini yok etmektir. Barbar İsrail’in işlediği bu zulüm, insanlığın vicdanında asla unutulmayacaktır. Oysa biz, bu topraklarda şunu biliyoruz: Bir milletin gerçek istiklali, tanklarla değil; ilimle, irfanla, imanla ve adaletle korunur.

Bu eğitim-öğretim yılını, sadece ders yılının başlangıcı olarak görmeyelim. Bunu, çocuklarımızı sadece sınavlara değil, hayata; sadece kariyere değil, ahlaka; sadece bilgiye değil, hikmete; sadece ilme değil, aynı zamanda irfana hazırlamanın seferberliği olarak görelim.

Ve bu yeni dönemin duası olsun:
“Allah’ım, yavrularımızı ilim ve irfanla donat, imanla yükselt, ahlakla süsle. Onları mazlumların yanında duran, zalimlerin karşısında dimdik duran bir nesil eyle. Öğretmenlerimize sabır ve hikmet, velilerimize basiret, devletimize huzur ve dirayet ihsan eyle. Bayrağımız göklerde, ezanımız semalarda, imanımız gönüllerde daim olsun.”