HAYATTA DENGE
Biz halk olarak " arayış" kültüründe yaşayan bir toplumuz. Önce mutluluğu aradık, pek bulamadık. Ardından mükemmel olmaya çalıştık, kapasitemiz yetmedi. Her şeye yetişebilme sevdasının bedelini sakinleştiriciler, ağrı kesiciler bile bastıramadı.

Mehmet Gökselli
-Şimdi sıra hayatta "denge" arayışına...
Spiritüel saflığın, egosuz yaşamın peşine düştük. Ama sanki o dinginliği, huzuru, uyumu temsil eden "denge" , aynı " mutluluk" ve "mükemmellik" arayışında olduğu gibi yine kendimize karşı kullandığımız bir silah olmaya başladı. Çünkü yükünden kaçmaya çalıştığımız karakterimizin hırslı yönü, " denge" arayışında da peşimizi bırakmıyor. Aramızda onca arayışa rağmen iş, aile, sosyal yaşam, sağlık, hobi, kendimize ayırdığımız zaman, başkalarına ayırdığımız zaman, olumlu, olumsuz hisler; tüm bunların dengesini kurabilen, sürdürebilen birisi var mı? Bazen ne kadar uğraşırsanız uğraşın denge bozuluyor, olumlu düşünmek yeterli olmuyor, iyileşmek zaman alıyor, canın acımaya devam ediyor, hatta yıldırıyor.
Peki ne yapılmalıdır?
Bir insanın olaylar karşısında iç dengesini koruyabilmesi, dengede kalabilmesi için, önce "kendini tanıması" gerekmektedir. Çünkü karşılaştığımız olaylar, bizi zayıf tarafımızdan yakalar. Onun için, dönüp kendimize bakmalı, zayıf taraflarımızı görerek gereken içsel değişim ve dönüşümü yapmalıyız. Böyle bir çalışma ruhsal gelişim açışından da çok önemlidir. Hayatımızda denge kavramı o kadar önemlidir ki, her aşamada, her kültürde ve her toplumda kendini gösterir. Ama maalesef bazen hayatı dengelemek bir o kadar zor oluyor.
Dolayısıyla hayat bir var olma, sahip olma yarışıdır. Yaşamda ki tüm canlıların en önemli ortak özelliği, hayatta kalabilme, yaşamını sürdürebilme ve sahiplik güdüsüne sahip olmalarıdır. Bu var olma ve hayatta kalabilme mücadelesi dengede kalındığı zaman devam etmektedir.
Yaşam bir denge oyunudur. Yaptığımız her faaliyet, eksikliğini hissettiğimiz istek, arzu ve ihtiyaçlarımızı karşılayarak doyuma ulaşmak ve kendimizi iyi hissetmeye yöneliktir. Kişinin kendini iyi olarak hissetmesi onun mutlu ve sağlıklı olduğunun göstergesidir.
Mutluluğumuz, yaşantımızın dengede olmasına bağlıdır.
Genellikle birçok insanın sorunudur " dengede kalabilmeyi" öğrenebilmek.
Çünkü, bizler günlük yaşam içerisinde karşılaştığımız olaylarda zaman zaman birçok duygusal inişler ve çıkışlar yaşarız. Olaylar karşında üzülebilir, kırılabilir, öfkelenebilir, hatta çok sert tepkiler bile verebiliriz. Bu durum bir ilişkide yaşanmışsa karşımızdaki insanda birçok tahribata da yol açabilir. Kısaca kendi içimizdeki dengesizlik, karşı tarafın dengesini de bozabilir. Daha ileri boyutlarda ise; bu dengesizlik, ( dengede kalamamak) ruhsal ve bedensel hastalıklara da zemin hazırlar. Biz insanlar fiziksel sağlığımızı korumakta genellikle bilinçli hareket ederiz. Fiziksel sağlığımızın bozulmaması için vücudumuzun ihtiyacı olan besinleri almak, sağlıklı beslenmek, gerektiği kadar uyumak, hastalıklara neden olabilecek ortamlarda bulunmamak, soğuk havalardan etkilenmemek için gerektiği kadar giyinmek v.b. gibi.
Dolayısıyla hayatımızın birçok döneminde bizi test eden, zor sınavlardan geçiren olaylar, durumlar ve insanlar olmuştur. Olaylara, kişilere ve durumlara tepki vermek, kızmak, suçlamak en kolay çözüm yöntemi olarak görülür. Fakat bu bizi çözüme mi yoksa çözümsüzlüğe mi götürür? Hayatını "başkalarını" suçlayarak, kızarak geçiren insanlar çoğunluktadır. Her tür olumsuz durumda ailesini, işiyle ilgili sorun olunca yetkili kişileri, iş sahiplerini, kaderi hatta yaratıcıyı suçlayan bir çok insan vardır. Suçlamanın ardından olumsuz duygular gelir. Başkalarını suçlamak kadar kişinin kendini suçlaması da yıkıcı sonuçlar doğurabilmektedir. Suçlamak yerine durumu kabullenip aşmak için neler yapabileceğimize odaklanmak, en iyi ilk adımdır. Hepimizin içinde o zorlukları aşmak için yeterli güç vardır, yeter ki o güce ulaşalım ve onu canlandıralım.
Mutlu ve dengeli bir yaşam dışarıdan gelen bir hediye değil, ancak kişinin kendi içinde başarabildiği bir durumdur. İstediğiniz hayatı yaşamanız, başarılı ve mutlu olmanız dileğiyle...
Sağlıcakla kalın...
Sevgi dolu selamlar...