Emanetin Ağırlığı: Unuttuğumuz Sözleşme

“Biz emaneti göklere, yere ve dağlara sunduk; onlar çekindiler, ama insan yüklendi...” (Ahzâb, 33/72)

İnsanoğlu, yaratılışın en başında bir söz verdi: “Evet, Rabbimizsin!”
O söz, sadece bir itiraf değil, bir emanet sözüydü.
Ve o günden bu yana insan, emaneti ya taşıdı ya da unuttu.
Kim emanete sahip çıktıysa, yüceldi.
Kim ihanet ettiyse, hem kendine hem dünyaya zulmetti.
Emanet Nedir?
Kur’an’ın bu âyeti, insana verilen en büyük sorumluluğu anlatır.
Müfessirlerin kimine göre emanetten kasıt Allah’ın farzlarıdır;
kimine göre dinin tamamıdır;
kimine göre ise akıl, irade ve vicdandır.
Aslında hepsi doğrudur.
Çünkü emanet, insanın eline verilen her nimetin doğru kullanılma borcudur.
Bir öğretmen için emanettir öğrencisi;
bir hâkim için adalet,
bir anne için evlat,
bir mümin için kalbindeki imandır.
Emanet Unutulunca
Bugün çağımızın en büyük krizi, emanet krizidir.
Söz veriliyor, tutulmuyor.
Görev alınıyor, suistimal ediliyor.
Kalp emanetti, nefse satılıyor.
Bilgi emanetti, menfaate alet ediliyor.
Hz. Muhammed (s.a.v.), kendisine kıyametin ne zaman kopacağını soran bir bedeviye, “Emânet zâyi edildiği zaman”  diye cevap vermiştir. Ardından bedevinin, “Emanet nasıl zayi olur?” diye sorması üzerine, Hz. Muhammed (s.a.v.) ona şu cevabı vermiştir: “Emanet ehil olmayan kimseye verildiği zaman kıyameti bekle!” (Buhâri, İlim, 2, Rikak, 35; İbn Hanbel, Müsned, II, 361).
Bugün nice yerlerde emanete ihanetin izlerini görüyoruz.
Liyakatin yerini çıkar, vicdanın yerini menfaat aldığında;
adalet bozulur, güven yıkılır, huzur kaybolur.
Emanet Bir İmtihandır
Emanet, sadece bir güven ilişkisi değildir.
O, Allah ile kul arasındaki ilahî sözleşmedir.
Yaratılışta verdiğimiz “Evet” cevabı, bu emaneti kabul ettiğimiz andır.
Bu sözleşmeye sadık kalan, emaneti taşır;
unutansa, emaneti çiğner.
Bilgi emanetiyle yalan yazan, kalemini kirletir.
Görev emanetiyle zulmeden, makamını kirletir.
Emanet bilinci kaybolunca, kalpler kararır, toplum çöker.
Emanet Bir İman Meselesidir
Emanet, sadece ahlak değil, imanın tezahürüdür.
Rabbimiz buyurur:
“Onlar ki emanetlerine ve ahitlerine riayet ederler.”
(Meâric, 70/32)
Emanetine sadık olanlar, dünyada huzura, ahirette cennete kavuşurlar.
Emanetine ihanet edenlerse hem insanlığını hem inancını kaybederler.
Emanet Yaşanacak Bir Bilinçtir
Emanet, sadece korunacak bir yük değil, yaşanacak bir bilinçtir.
Bir toplumda emanete sadakat varsa, orada adalet yeşerir.
Emanet ölürse, güven, kardeşlik ve huzur da ölür.
“Emanet, Allah’ın kuluna verdiği her nimettir;
o nimeti Allah’ın rızasına uygun kullanmayan, emanete sadık değildir.”
Allah’ım! Bizi emanete sahip çıkanlardan eyle.
Sözümüzde, görevimizde, kalbimizde emanete sadık kalmayı nasip et.
Liyakatsizliği değil, adaleti hâkim kıl.
Emaneti sana yüz akıyla teslim eden kullarından eyle.
Âmin.