11 Temmuz 2025 - Cuma

Hucurât Sûresi Bağlamında Dijital Çağda Ahlâkî Sorumluluk

“Ey iman edenler! Eğer bir fasık size bir haber getirirse, onu araştırın…”

Yazar - Ramazan BÜLGEN
Okuma Süresi: 3 dk.
Ramazan BÜLGEN

Ramazan BÜLGEN

ramazanbulgen33@gmail.com -
Google News

 


Kur’an’ın bu uyarısı, artık sadece kulaktan kulağa yayılan söylentiler için değil; parmak ucumuzla ulaştığımız haberler için de geçerli. Hucurât Sûresi, dijital çağın karanlık sokaklarını aydınlatan bir ahlâk feneri gibidir. Çünkü bugün yalan haberin yayılması için koca bir gazete matbaasına değil, bir ekran dokunuşuna ihtiyaç var.

Sosyal medya mecralarında her gün binlerce bilgiyle karşılaşıyoruz. Kimisi gerçek, kimisi tamamen çarpıtılmış. Ama çoğu zaman paylaş tuşuna basmadan önce şu ayet aklımıza gelmiyor:
“Bir fasık size haber getirirse, onu doğrulayın. Yoksa bir topluluğa, bilmeden zarar verirsiniz de sonra yaptığınıza pişman olursunuz.”(Hucurât,6)

Zan da ayrı bir hastalık olarak sarmış zihinlerimizi. Henüz kesinleşmemiş bilgilere dayanarak insanların haysiyetini çiğnemek, en kolay yaptığımız şeylerden biri hâline geldi. Oysa Kur’an açıkça uyarıyor:
“Zannın birçoğundan sakının. Çünkü zannın bir kısmı günahtır.” (Hucurât, 12)

Ve sonra gelir tecessüs... Birinin özel hayatına dair bilgi aramak, gizli yönlerini araştırmak, mesajlarını, eski paylaşımlarını kurcalamak… Bunların hepsi, modern tecessüs biçimleridir. Hucurât Sûresi şöyle seslenir:
“Birbirinizin gizlisini araştırmayın.”

Bu da yetmezmiş gibi, tüm bu bilgileri sanki bir mahkeme hâkimiymişiz gibi yorumlayıp, üstelik kamuoyuna sunuyoruz. Sosyal medyada aleni bir gıybet furyası yaşanıyor.
“Sizden biriniz, ölü kardeşinin etini yemeyi sever mi? Bundan tiksindiniz değil mi?” (Hucurât, 12)

İşte Hucurât Sûresi, dijital çağın karşı karşıya olduğu bu temel ahlâk krizlerini bir bir önümüze koyuyor. Bu çağda mümin olmak, sadece beş vakit namaz kılmakla sınırlı değil. Aynı zamanda internette, ekranın başında, klavyenin ucunda da mümin kalabilmektir.

Peki ne yapmalıyız?
Her haberin kaynağını sorgulamalıyız. Her duyduğumuza inanmamalı, her düşündüğümüzü paylaşmamalıyız. İnsanları niyetlerinden dolayı değil, davranışlarından dolayı değerlendirmeli; gizli kusurlar değil, açık hakikatler üzerinden konuşmalıyız. Gıybetin sevaplarımızı çalan bir hırsız olduğunu unutmadan yazmalı, paylaşmalı, yorum yapmalıyız.

Dijital çağ, bizden yeni bir ahlâk değil, kadim bir ahlâkın yeniden hatırlanmasını istiyor. Hucurât Sûresi, bu çağın tüm kirli alışkanlıklarına karşı en net reçeteyi sunuyor. Bizlere düşen, bu reçeteyi sadece okumak değil, her platformda yaşamak.

#
Yorumlar (1)
Osman
11.07.2025 10:26
Kaleminize sağlık hocam Çok güzel yerlere değinmiş siniz
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.