08 Aralık 2025 - Pazartesi

RUHTAKİ US MERKEZİ

...

Yazar - Mehmet Gökselli
Okuma Süresi: 5 dk.
Mehmet Gökselli

Mehmet Gökselli

- GSM: 0 538 964 20 51
Google News


 
İnsan, hayatında bazı kavramları telaffuz eder fakat bazılarını kavrayıp uygulamakta zorlanır. Özeleştiri, empati, diyalog, uzlaşma vs. gibi kavramlar. Çünkü bunların “şuur” meselesiyle ilgisi var; bilgi olarak duymak okumak işe yaramıyor. Önce sorumluluk şuuru olacak. Öyle bir kişilik yapısına sahip olacaksınız ki içinizden gelecek bunlar, dilinizde olması bir şey ifade etmez.
İnsan hayatı bir sentezler manzumesi. Bir sürü sentez var, onların da sentezi var. Kavramlar bu oluşumlar içinde gerçeklik sahicilik kazanır.
“Sorumluluk şuuru” dedik, ne demek sorumluluk şuuru? İnsanın bazı şeyleri görev bilmesi, bir yükümlülük sayması demek. Aklı, vicdanı, ahlak anlayışı böyle gerektirir ve kişilik yapısı buna göre şekillenir. Bu yapıdaki insanlar arasında kavga gürültü olmaz. Onlar empatiyi, özeleştiriyi, anlaşmayı uzlaşmayı bilirler. Sevgiyi, saygıyı, merhameti, hakkaniyeti ve hakikat duygusunu tanırlar.
Peki sorumluluk şuurunu nasıl kazandıracağız insanlara? Nasıl bir eğitimle, nasıl bir kültürle?
Sorumluluk şuuru, bir “ahlak ve kişilik” meselesidir. Bunun eğitimi ailede ve küçük yaşta başlar, örneklemelerle yürür, sevgiyle gelişir. Ailesini üzmemenin bir görev olduğunu yavaş yavaş hisseder. Ceza vermekle, bağırıp çağırmakla olmaz bu. Sevgi, insana sevdiğini üzmemek gücendirmemek düşüncesini kazandırır, bir görev düşüncesini aşılar. Bazı mecburiyetler yüklenmez, görevleri severek üstlenilir. Biz çocukken “ders çalış, dersini yap” denildiğini hiç hatırlamıyorum. Çalışmazsam, karnede görünür, kendi kendimizi sıkıntıya sokarız, bu da yeterli yaptırımdır. Bizim hayallerimiz, iddialarımız ve ideallerimiz var. Öyle telkin edilmiş, o eğitimle büyümeye çalışıyoruz. Ailemiz, yakınlarımız bizimle iftihar etmeliler. Kendi çapımızda sorumluluklarımız var, görevlerimiz var… Daha ilkokula başlarken bu eğitimi ailemiz bize vermişti. Sadece bu da değil. Çalar saatin kurularak ders saatinin başlama zamanına göre ayarlanması, sabahleyin kalkıp babamızın işe gitmesi gibi vb. sorumluluklarımız var.
Sorumluluk eğitimin bir parçası. Önümüzde geniş bir ufuk vardır, ailemiz sayesinde…
Eğitim, bir açıdan telkin demektir. Çeşitli ifadelerle, örnek tavırlarla deruni etkiler meydana getirmektir.
Düşünce eğitimi de öyledir, sevgi ve sorumluluk eğitimi de. Aslında fıtraten var olanı uyandırmak… Yani, içimizdeki o büyüyü harekete geçirmek…  Çeşitli uygun ortamlarla karşılaştırmak…
Çocuklar onları kendiliğinden ve yardımsız keşfedecek değil… O enerji sizin eğitim yardımınızla açığa çıkacak, kişiliğinin gelişmesi o enerji sayesinde yavaş yavaş gerçekleşecek. Şimdi günümüzde eğitim pek yok, sadece öğretim var. Bilgi vereceksin, bilgi yükleyeceksin. Düşündürerek vermişsen, o verdiğin bilgi üzerinde de düşünülmez; yalnızca taşınılır ve işe yarayacağı zaman sınırlı olarak kullanılır, çoğu da unutulup kayar gider. Bu metot, bol miktarda kişiliksiz düşüncesiz ve sorumsuz, “dar becerikli” uzmanlar yetiştirir. Fikir hayatımızın hüzünlü hali öylece kalır. Sevgi ışıkları gerektiği gibi yanmaz. Sorumluluk şuurunu bekleyen meseleler hiç ilgi görmez. Sebebini anlayamadığımız sıkıntılarımız olur.
Sorumluluk şuuruna sahip olan kişi, kendini korumayı da geliştirmeyi de, nereden gelip nereye gittiğini de, yaşamasının anlamını da, sevgiyi de saygıyı da, neyi yapması neyi yapmaması gerektiğini de bilir. Bilir, çünkü kolay öğrenir; öğrenme ve düşünme gayreti süreklidir. Evlat, kardeş, anne-baba, eş, dost-arkadaş, çalışan-çalıştıran, hekim, bürokrat, uzman, her şeyin iyisi duyarlısı olmayı bilir sorumluluk şuuruna sahip bulunan kişilerdir. Sadece beyinde değil, ruh’ta da bir akıl merkezi vardır ve ona sorumluluk şuuru denir. Uyandıralım, o içimizdeki büyüyü ortaya çıkaralım, ışıtalım onu…
Dolayısıyla sorumluluk şuuruna sahip olan kişi, kendini korumayı da geliştirmeyi de, nereden gelip nereye gittiğini de, yaşamasının anlamını da, sevgiyi de saygıyı da, neyi yapmasını neyi yapmaması gerektiğini de bilir.
 Hoşça kalın...

#
Yorumlar (0)
Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.