18 Ağustos 2025 - Pazartesi
Komşu Komşu Hu… Ama Bu Defa Oyunda Değiliz
Komşu komşu hu…” diye başlayan o masum çocuk tekerlemesini hepimiz biliriz.
Yazar - Mustafa GENÇ
Okuma Süresi: 2 dk.

Mustafa GENÇ
gencajans33@hotmail.com - 05326827509
“Komşu komşu hu…” diye başlayan o masum çocuk tekerlemesini hepimiz biliriz.
Çocuklukta oyundur, neşe vardır, kahkaha vardır. Ama Silifke’de yaşadığımız yangından sonra o tekerleme zihnimde dönüp duruyor. Çünkü yangının ardından verdiğimiz cevaplar artık masum değil, gerçeklerin acı yüzü.
Komşu komşu hu…
— Oğlun geldi mi? Geldi.
Ama elinde incik boncuk değil; tükenmiş umutlar, kül olmuş bahçeler, yıkılmış evler geldi.
Kara kedi nerde?
— Ağaca çıktı.
Ama artık ağaç yok. Çünkü boru kaynağından çıktığı söylenen bir kıvılcım, 15 bin dönüm ormanı, dallarıyla, gölgesiyle, içindeki her canıyla beraber yuttu.
Su nerde?
— Su vardı, ama yetmedi. Alevlere karşı güçsüz kaldı. O koskoca orman, çaresizliğin gözleri önünde cayır cayır yandı.
İnek nerde?
— Dağa kaçtı.
Ama kaçamayanlar da oldu. Evcil hayvanlar, böcekler, kuşlar… Hepsi dumanla boğuldu, alevlerde kavruldu.
Silifke’de onlarca ev yandı, insanlar yuvasız kaldı. Çocukların oyun bahçeleri, dedelerin hatıra ağaçları, ninelerin bahçede kuruttuğu biberler… Hepsi küle döndü. En çok da anılar yandı.
Artık köylünün gözünde neşeli bir çocuk oyunu değil, acı bir hatırlatma var:
“Dağ nerde?”
— Dağ var ama simsiyah. “Yandı, bitti, kül oldu.”
Bundan sonra bize düşen, kül olmuş anıları yeniden filizlendirmek. Çünkü doğa, zamanla kendini onarır. Ama biz insanlar, aynı hataları tekrar edersek...
Yorumlar (0)
Tüm Yazıları