Ortadoğu’da Ateş Çemberi: İsrail’in Savaş Politikaları ve Kanunsuzluk
Ortadoğu coğrafyası, tarih boyunca nice acılar, çatışmalar ve umutlar gördü. Ancak bugünlerde yeniden alevlenen İsrail-İran gerilimi, bölgeyi adeta bir ateş çemberine çevirmiş durumda.

Mustafa GENÇ
gencajans33@hotmail.com - 05326827509İsrail’in uluslararası hukuku ve Birleşmiş Milletler kararlarını hiçe sayan saldırgan tutumu, sadece İran’la olan düşmanlığını değil, aynı zamanda tüm bölge halklarının geleceğini tehdit ediyor.
İsrail’in son yıllarda izlediği güvenlik stratejisi, sadece kendi sınırlarını değil, Lübnan’dan Suriye’ye, Gazze’den Yemen’e kadar geniş bir coğrafyayı hedef alıyor. Özellikle İran’a yönelik doğrudan ya da dolaylı operasyonlar, artık klasik diplomasi sınırlarını aşmış durumda. Bu adımlar sadece Tahran’ı değil, Irak, Suriye ve Lübnan’daki İran yanlısı grupları da harekete geçiriyor; sonuç: tüm bölgenin istikrarsızlaştırılması.
İsrail, “önleyici saldırı” adı altında yürüttüğü operasyonlarla fiilen savaş kışkırtıcılığı yapıyor. Uluslararası kamuoyunu hiçe sayarak zaman zaman egemen ülke topraklarında suikastlar düzenliyor, askeri tesisleri bombalıyor, sivil hedefleri vuruyor. Bu tabloyu tarif etmek gerekirse, ortada kanun tanımayan bir devlet profili var.
Bugün İsrail, İran’ı durdurma bahanesiyle bölgedeki her aktörü baskı altına alıyor. Ancak asıl sorun, bu yaklaşımın bölge barışına hiçbir katkı sunmaması. Aksine, İsrail’in her hamlesi yeni bir çatışma, yeni bir mülteci dalgası, yeni bir yıkım anlamına geliyor.
Devletlerarası ilişkilerde dengeyi sağlayacak olan şey, kaba kuvvet değil; hukukun üstünlüğü ve diplomatik diyalogdur. İsrail ise bu denklemin tamamen dışına çıkmış görünüyor.
Bugün İsrail-İran savaşı artık olası bir senaryo değil, bölgesel bir felakete dönüşme eşiğinde. Ve bu felaketin sorumluları sadece askeri planlamacılar değil; sessiz kalan, görmezden gelen ve hatta destek veren küresel güçlerdir.
Ortadoğu halkları ise yeni savaşlar değil, yeni umutlar istiyor. Ne var ki İsrail'in bu politikasında, ne umut var ne hukuk. Sadece ateş, yıkım ve belirsizlik...